İngiltere’de hayat çok farklı görünebilir. Belki de şimdiden aileni ve arkadaşlarını özlüyorsundur. Belki de İngiliz kültürünü alışılmadık ve bazı zamanlar kafa karıştırıcı buluyorsundur.

    Bu rehberin, burada hayatın nasıl işlediğine dair bir şeyler öğrenmene yardımcı olacağını umuyoruz. İngilizlerin pek çok alışkanlığı ya da eylemi, senin kültürünle karşılaştırıldığında garip görünebilir. Bu rehber İngilizleri biraz daha iyi anlayabilmene yardımcı olabilmek amacıyla bir araya getirildi! 

   Tüm görünüşü yansıtamayabilir, bu yüzden lütfen daha fazla bilgi için yazıya yorum bırakın, yardım etmekten memnuniyet duyarız.

İNGİLİZ KÜLTÜRÜNE GİRİŞ

Gündelik Temas

   İngilizler sıklıkla utangaçtırlar ve ilk tanışmalarda genellikle iletişim kurmazlar. Buna “reserved”(rezerve edilmiş) denir. Pek çok yerel insanın alışverişte, otobüs, tren ya da bir kuyrukta yabancılarla konuşmadığını göreceksin. Bu durum sana tuhaf görünmesine rağmen, arkadaş canlısı olmamak olarak yorumlamamalısın. Böyle durumlarda karşı taraf açık olarak böyle bir durum beklemiyorsa, devam eden/uzun bir konuşma yapmamalısınız.

 İlk Tanışma

   Birisiyle ilk tanışmada, genel sorular sormaya çalışın ve kişisel sorularınız kaba / nezaketsiz olarak görülebilir. “Adın ne?”(What’s your name?) ” Nerede yaşıyorsun?”(Where do you live?) ya da “Ne yapıyorsun?” (What do you do?) tarzı sorular kabul edilebilir fakat “Kaç yaşındasın?” (How old are you?), “Ne kadar kazanıyorsun?” (How much do you earn?) ya da “Bunun için ne kadar ödedin?” (How much did you pay for this?) tarzı sorular nezaketsiz bulunabilir.
Eğer emin değilsen, kendin hakkında konuşmayı dene; ne yapıyorsun ve nereden geliyorsun. Pek çok İngiliz diğer ülkeler ve kültürleri hakkında ayrıntılı olarak çok az şey biliyor. Yurt dışına seyahat etmelerine rağmen, turistik seyahatler, gerçekten o ülkede yaşamaktan çok farklıdır.

Zaman

   İngiltere zamanı takip etmede oldukça katıdır. Hayat saatler etrafında döner ve gündelik hayata hükmeder. Bir yere geç varmak, birkaç dakika olsa dahi kaba olarak algılanabilir. Öğretmenin ya da süpervizörün seminere ya da derse geç kalmanı kabul etmeyebilir, sebep ne olursa olsun. Örneğin, tanışma ya da ders öğle yemeği saatinde ayarlandıysa, önce konuşma sonra öğle yemeğini yemek için bir plan olabilir ya da tam tersi. Eğer geç kalırsanız, katılmanız gereken kısmı kaçırmış olabilirsiniz.

Temas

   İngilizler doğaları gereği reserved(rezerve edilmiş) olarak bilinirler ve genel olarak duygularını gösterme konusunda çok seçicidirler. Diğer kültürlerin aksine, insanlar genellikle birbirlerinin omuzlarına vurmazlar ya da bunun dışında konuşma sırasında fiziksel kontak kurmazlar. İngilizlerin bazı davranışları agresif ya da fazla duygusal olarak yanlış yorumlanabilir.

   Konuşma esnasında, diğer insanı yakın durmak senin için sıradan olabilir. İngiltere’de insanlar genellikle 60-110 cm’lik bir ara bırakırlar, bu yüzden eğer bir İngiliz konuşma esnasında sizden uzaklaşırsa, şaşırmayın!

Selamlaşma

   İngilizler sizi sıklıkla “Merhaba, Nasılsın?” (Hello, How are you?) şeklinde selamlarlar. Bu ‘Merhaba’ ya da ‘Hoş geldin’ demenin basit bir yoludur ve sizden “Oldukça iyiyim, teşekkürler” (Quite well thank you) şeklinde bir yanıt beklerler. “Merhaba, Nasılsın?” sağlık durumunuz hakkında ayrıntılı bir bilgi edinmek için sorulan bir soru değildir.

   Resmi bir durumda (örneğin öğretmenin ile buluşurken ya da ev sahibini göreceğin ilk zaman) tanıştığın insanla sağ elini sıkışmak olağan bir durumdur. Sağ elinizle ilk hareketi sizin yapmış olmanız, bir şey ifade etmez. Öpüşmek ve sarılmak İngiltere’de ilk tanışmada olağan durumlar değildir ve bu durumlardan kaçınmalısınız.

Eller ve Göz Kontağı

   İngiltere’de sağ ya da sol elin herhangi bir belirginliği yoktur. Her ikisi de hediye alırken ya da verirken kullanılabilmesine rağmen el sıkışırken her zaman sağ el kullanılır.
   Göz kontağından kaçınmayı, yaşlı bir kişiye ya da otorite figürüne saygı olarak görüyor olabilirsiniz. Göz kontağı kurmaktan kaçınmanın samimiyetsizlik ve kurnazlığın bir işareti olarak görülen İngiltere’de durum böyle değildir. Konuşurken insanlara bakmayı deneyin, ancak yabancılarla göz kontağı kurmaktan kaçınmak olağandır (örneğin trende yanınızda oturan birisiyle)

  Hakkınızdaki düşünceleri ne olursa olsun, pek çok İngiliz sizinle tanıştığında gülümseyecektir.

Cinsiyet ve Eşitlik

   İngiltere’de kadın ve erkek çalışan üyelerinin eşit olarak kabul edildiği ve saygı duyulduğunun farkında olmak önemlidir.

İnsanlara Nasıl Hitap Etmeli

   Pek çok üye ve çalışan kendilerine ilk isimleri ile hitap edilmesini isterler. Eğer birisini Bay, Bayan, Doktor veya Professor (Mr, Miss, Mrs, Dr or Professor) olarak hitap ederseniz bu durum çok resmi olarak düşünülür. Kendilerini nasıl tanıttıklarını ve diğer öğrencilerin onlara nasıl hitap ettiğini dikkatle dinleyin.

Kahve için gelecek misin?

   İnsanlar “Kahve için gelecek misin?” (Will you com efor coffee?) sorusuyla genellikle “Kısa bir süreliğine gelmek ve sohbet etmek ister misin?”i (Would you like to comeround for a short while and chat) kastederler. Normalde, çay, sıcak çikolata ya da portakal suyu gibi içecekler, kahve gibi içmek için uygun olacaktır, ve ne almak istediğiniz sorulacaktır. Ev sahibiniz size “kahve” olayında, normalde “alkol” önermez. Eğer gitmek isterseniz, ilk teklifte daveti kabul edin. Eğer size gelen daveti ilk başta reddederseniz, bir İngiliz bunun sizin son kararınız oldğunu düşünecek ve size tekrardan sormayacaktır.

Kuyruklar

   Kuyruk, otobüs durağında, bir dükkanda, ya da benzer bir durumda sıranızın gelmesi için beklemenizin normal bir yoludur. Eğer birisinin kurukta bekleyip beklemediği hakkında bir şüpheniz varsa, her zaman beklemeden önce sorun. Bir kuyruğun başına geçmeye çalışmak büyük bir suç/ayıp sayılır.

Konuşma

   Eğer İngilizce sizin ikinci ya da üçüncü diliniz ise, bazı yerel söyleyişleri, konuşmaları ve aksanları zor bulabilirsiniz. Çıkarımlar, alaycılık ve ses çekimleri tüm bir ifadenin anlamını değiştirebilir.

Dolaylı Cevapları Beklemek

   Evet (yes) anlamı içeren cevaplar genellikle içinde evet ifadesini içerir. Ancak içerisinde hayır anlamı olan şeyler dolaylı olarak söylenmiş olabilir. Örneğin, Eğer bir arkadaşınıza çay için gelmek isteyip istemediğini sorduğunuzda, arkadaşınız “Seni bugün çay için görmek güzel olabilirdi, ama oldukça meşgulüz bu yüzden seni haberdar ederim.” (Well it would be nice to see you today for tea, but we are rather busy so i will let you know) diyebilir. Arkadaşınız bu durumda “Seninle başka zaman çay için buluşmak isterim.” (No I would rather you cam efor tea another day.) demek istiyor olabilir.

“Hayır” Demek

   Hayır demek hakkında endişelenmeyin. Bu ülkede hayır demek kaba olarak görülmez. Dürüstlük daha çok tercih edilir, bu yüzden insanlar gerçekten ne ifade ettiğinizi anlayacaklardır. Eğer bir şeyi yapmak istemiyorsanız, hayır demek konusunda endişelenmeyin.

Sorular Sormak

   Ev sahibinize, öğretmeninize ya da okutmanınıza soru sormaktan asla çekinmeyin. Sorular sormak ya da başka bir bakış açısından bakmak bu ülkede kaba olarak görülmez. Öğrencilerin her zaman mantıklı düşünmesi, meraklı bir zihne sahip olması beklenen bir şeydir, bu yüzden sizden sormanız beklenir ama bunu her konuşmada çok soru sormak olarak düşünmeyin.

İngilizcenizi Geliştirmek

   İngilizceyi geliştirmenin en iyi yolu onu kullanmaktır! Düzenli olarak konuşabileceğiniz birisini bulmayı deneyin. Konuşmak için en uygun insanlar meşgul olmayan gençler ve emekli olmuş kişilerdir. Onlardan size yanlış olarak kullandığınız ya da yanlış telaffuz ettiğiniz sözcük olursa söylemesini isteyin.
   Ayrıca kolejinizin ya da şehrinizde ki yetişkin eğitim merkezlerinde İngilizce dersleri bulabilirsiniz. Eğer yazı İngilizcesi konusunda sorun yaşıyorsanız, yardımcı kitapları bulabilirsiniz. Yazım İngilizcesi üzerine yazılmış pek çok güzel kitap var, bunları bulmakta zorlanıyorsanız, işte size 2 öneri:

The Complete Plain Words by Ernest Gowers

One hundred per cent Report Writing by RA Ward

Birisinin ne dediğini anlamazsam ne yapmalıyım?

   Öncelikle karşınızda ki kişiye dediği şeyleri “Üzgünüm, biraz daha yavaş bir şekilde tekrar söyleyebilir misiniz?” (I am sorry, would you please say that again slowly?) diyerek yavaş bir şekilde tekrar etmesini isteyin. Eğer hala anlamıyorsanız, bu yazarak ifade etmesini isteyin. Bu karşı taraftaki kişinin sizin bu konuda zorluklar yaşadığınızı bilmesini, daha basit bir İngilizce konuşmaya daha çok dikkat etmesini ve daha yavaş konuşmasını sağlayacaktır. Karşı tarafın sizin anlamadığınızı bilmesinden dolayı endişelenmeyin, soru sormak İngiltere’de kaba olarak görülmez.

Birisi benim ne dediğimi anlamazsa ne yapmalıyım?

   Yaptığınız yorumu mümkünse farklı kelimelerle tekrar ifade etmeye çalışın. Eğer isterseniz yorumunuzu yazmayı deneyin –karşı tarafın sizi anlamamasının nedeni telaffuzunuza aşina olmaması olabilir.

Alkol

   Cuma ve Cumartesi akşamları insanlar barları sık sık kullanırlar.

Genç Kültürü

   Tipik bir İngiliz genci bulamazsınız.Pek çoğu giydiği kıyafetler ya da dinledikleri müziklerle bir gruba ya da başka bir gruba ait olabilirler. Arkadaş grupları onlar için genellikle çok önemlidir. İngiltere artık Hristiyan bir ülke değildir, ve bu yüzden pek çok insanın sizi şaşırtacak bir şekilde yaşadığını görebilirsiniz.

İngiliz Politikaları

   Politikaları ilgini çekiyor olabilir! İngiltere’nin yazılı bir anayasası yoktur, fakat parlamenter hükümet sisteminin yüzyıllar boyu süren değişiminin sonucudur. İngiltere’nin en eski kurumunun geçmişi 19.yy’a kadar giden monarşidir.

   İngiltere parlamentosu dünyanın en eski temsilci meclislerinden biridir. Lordlar kamarası ve halk meclisin ortaçağ kökenleri vardır.

   İngiliz politik parti sistemi, organize politik partilerin varlığına dayanır, her biri onay için seçmenlere politikalarını sunarlar.